Ahlaki zaafa dini referans

Mustafa Erdem (İlahiyat Profesörü ve MHP Ankara Milletvekili): Haram herkes için haramdır ve her yerde haramdır, haram her zaman haramdır. Haramı helal yapma yetkisi, hiçbir kula verilmemiştir. Beyefendinin yapmış oldukları açıklama ancak içine düştükleri ahlaki zaafı dini bir referans alma arayışından olsa gerektir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da bu konuda müdahalesizliğini yerinde bulmuyorum. Oysa Diyanet’in müdahale etmesi gereken çok konu var. Ama ne hikmetse bu konuda müdahil olma hakkını kendilerinde bulamıyorlar. Diyanet, ‘17 Aralıkla ilgili ne düşünüyorsunuz’ sorusuna Peygamberimizin ‘Ya hayır söyle, ya sus’ hükmünden hareket etmiştir. Uyarıda bulunmaları lazımdı.

İhsan Özkes (CHP’li eski müftü ve İstanbul Milletvekili): Kendine göre Peygamberimizden de örnek vererek, dini bir kılıf uydurmaya çalışıyor. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvetin İslam dininde en büyük günahlardan olduklarını da herkes biliyor. Diyanet her konuda açıklama yapıyor. Sıcak siyasi gündemde mutlaka yer alıyor ama iktidarla ilgili konularda dut yemiş bülbül gibi susuyor. Hatta İstanbul’da imamlarla, müftülerle 2500 kişilik bir toplantı yapıldı, 17 Aralık operasyonundan sonra. Ciddi şekilde tahribata uğramış iktidara, bir dini moral verme gibi talihsiz bir toplantıya ev sahipliği yaptı Diyanet. Diyanet olmaktan çıktı artık. AKP’nin dini bürosu olma haline gelmiştir.

Günah işleme özgürlüğü yok

DİYANET İşleri Başkanlığı’na bağlı Alo Fetva hattı, AK Parti Milletvekili Metin Külünk’ün, “17 Aralık rüşvet operasyonu insanların günah işleme özgürlüğüne müdahaledir” sözlerini değerlendirdi. Fetva hattı, “Milletvekilinin söylemi yanlış olabilir, çünkü günah işleme özgürlüğü diye bir şey yok. Ama tabii ki laik bir toplumda devlet kimsenini sevabına, günahına karışmaz. Örneğin şunu yapma, bunu yapma diyemez” görüşünü açıkladı.
Meltem ÖZGENÇ / ANKARA